Pegasus ödül verdiği işçiyi ‘performans düşüklüğü’ diyerek işten attı

Pegasus, 40’a yakın çalışanını “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkardı. İşten atılan Barış Turan, 2020’deki uçak kazasına ilk müdahale edenler arasında yer aldığı için ödüllendirilmiş.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Türkiye’nin önde gelen havayolu firmalarından Pegasus’ta çalışan 40’a yakın işçi, pandemi döneminde yürürlükte olan işten çıkarma yasağının 1 Temmuz'da son bulmasının ardından işten çıkarıldı. İşten çıkarılan çalışanlara noter aracılığıyla gönderilen yazılarda, gerekçe olarak “performans düşüklüğü” gösterildi.

Pandemi döneminde çalışanların sorunlarının arttığını belirterek Pegasus’ta çoğunluğu elde etmek için çalışmalarına hız veren DİSK’e bağlı Türkiye Devrimci Kara, Hava ve Demiryolu Taşımacılığı İşçileri Sendikası (Nakliyat-İş) üyesi olan, yer hizmetleri çalışanı Barış Turan da işten çıkarılan isimler arasında yer aldı. 

Şubat 2020'de Pegasus’a ait uçağın Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaptığı kazanın ardından personel ve yolculara ilk yardım eden ekipte yer aldığı için şirketi tarafından ödüllendirilen Turan, işten çıkarılmasına gerekçe olarak “performans düşüklüğü”nün gösterilmesine tepki gösterdi, “Biz haklarımızı alana kadar gerekiyorsa kendimizi oraya zincirleyeceğiz“ dedi.

Pegasus’ta işten çıkarılan işçiler. (Barış Turan en sağda önde)

 

‘İŞVERENİN MOBBİNG VE BASKILARI OLMAYA BAŞLADI’

2 Temmuz sabahı erken saatlerde şirketin insan kaynakları biriminden gelen bir telefonla işten çıkarıldığını öğrenen Barış Turan, 8,5 yılı Pegasus’ta olmak üzere toplam 13 yıldır havacılık sektöründe çalışıyordu. Çalışma koşullarına ilişkin olumsuzlukların artması üzerine mayıs ayı itibariyle Nakliyat-İş sendikası bünyesinde anayasal haklarını kullanmaya başladıklarını belirten Turan, çalışma koşullarına ve sendikalaşma sürecine dair şunları anlattı: "Her sene peyderpey maaşlarımız düşürülmeye başlandı. Yeni giren personellerle aramızda ne kıdem farkı ne maaş farkı ne de başka bir özelliğimiz kaldı. İşverenin mobbing ve baskıları da olmaya başladı. Personel eskidikçe onları farklı departmanlarda değerlendirmek yerine aynı departmanlarda daha düşük pozisyonlarda değerlendirerek bizi böyle ayrıştırmış oldular. Tabii biz sağlık sorunları da yaşıyoruz. Senelerdir vardiyalı çalışıyoruz. Ağır yük kaldıran arkadaşlarımız var, meslek hastalıklarına yakalanan arkadaşlarımız var. Hakkımızın işverenin iki dudağının arasında olmaması için sendikal mücadele içerisine girmemiz gerektiğini düşündük ve başladık. Aslında açıktan da sendikal faaliyet de düzenlemedik. Üyeliklerle ilgili zorlama telkinlerde bulunmadık. Kendi kendine gelişen bir sendikal süreçti ve insanlar kendi kendine üye olmaya başladılar.”

‘KÖTÜ SÖYLEMLER KULLANARAK ÖTEKİLEŞTİRMEYE ÇALIŞTILAR’

Nakliyat-İş’in şirket bünyesindeki faaliyetleri arttıkça işverenin isimlerini duymaya başladığını söyleyen Turan, “Bizim burada öncülük yaptığımızı, sendikayı buraya getirmek istediğimizi, bu anayasal hakkımızı kullanmak istediğimizi duyduktan sonra bunu engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunmaya başladılar” dedi. 

Nakliyat-İş’in örgütlenmesi sürecinde çalışma saatlerinin değiştirildiğini, çalışanların sağlıkları düşünülmeden sabaha karşı 02.00 - öğlen 03.00 vardiyası getirildiğini ve buna itiraz ettiklerini belirten Barış Turan şöyle devam etti: “İşveren sendikal mücadeleyi duyduktan sonra peyderpey isim listesi üzerinden çalışmaya başladı. ‘Bunlar kim, bunları bulacaksınız’ şeklinde amirler üzerinde baskı oluşturup bizim isimlerimizi öğrenmeye başladılar. Bana değil ama diğer arkadaşlarıma gelip ‘Neden sendikaya üye oldun’ diye sorduklarını duydum.  ‘Sendika anayasal bir hak ama bu sendika komünist bir sendika, devrimci bir sendika, bunlar şöyle böyle’ gibi kötü söylemler kullanarak ötekileştirilmeye çalıştılar. Bir yandan da biz durumun ılıman gittiğini düşünüyorduk. Yöneticiler ılıman davranıp güler yüzlü sırtımızı sıvazlayarak güzel söylemlerle yaklaşmaya başladılar. Akabinde hiç ortada yokken, hiç konuşulmuyorken, şirketin mali krizde olduğunu bize söylerlerken yüzde 15 bir zam geldi. Bunların sendikal faaliyetlerden dolayı olduğunu çalışanlar süreç içerisinde görmüş oldu.”

‘PİSTTEN ÇIKAN UÇAKTAN PERSONEL VE YOLCULARI ÇIKARDIĞIM İÇİN ONUR BELGESİ ALDIM’

Pegasus’un insan kaynakları birimi tarafından 2 Temmuz’da yapılan telefon aramasında hiçbir gerekçe belirtilmeden işten çıkarıldığını öğrenen Turan, noter aracılığıyla kendine ulaşan ihtarnamede işten çıkarılmasına gerekçe olarak ‘Performans düşüklüğü’ ibaresini gördü.

Turan, Pegasus’a ait İzmir-İstanbul seferi yapan Boeing 737 tipi uçağın, 5 Şubat 2020 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı'na inerken pistten çıkmasının ardından yaşanan kazada, uçağa ilk müdahale eden görevliler arasında olduğunu söyledi. Üç kişinin yaşamını yitirdiği, 200’e yakın kişinin yaralandığı kazanın ardından şirketin CEO’sunun imzasıyla onur belgesine değer bulunduğunu belirten Turan şunları kaydetti:

“Düşen uçağın kabin personelini ve yolcuları çıkardım diye onur belgesi, takdir belgesi aldım. Daha önce de almış olduğumuz teşekkür ya da takdir belgeleri var. Orada açıkça ‘sizi sendikal faaliyetlerinizden dolayı çıkardık’ diye tabii ki yazamazlar. Bunu yapsalar anayasal suç işlemiş olurlardı. Farklı gerekçelerle, tırnak içerisinde ‘performans düşüklüğü’ gerekçesiyle iş akdimizi fesih etmiş oldular. Çıkarılan kırka yakın arkadaşımızın çoğunluğu sendikalı. Arada sendikasız olanlar da var. Daha belirleyemediğimiz kişiler de var. Bunu da 'sadece sendikalıları çıkarmadık' demek için yaptıklarını düşünüyoruz. Bizim bugüne kadar hiçbir savunmamız dahi alınmadı. Çalışma hayatım boyunca hiçbir kınama cezam bile yok. Savunmamızı bile almamalarına rağmen işten çıkarılmış olduk. 

‘GEREKİRSE KENDİMİZİ ORAYA ZİNCİRLEYECEĞİZ’

Şirket yetkililerinden işten çıkarılma sürecine ilişkin randevu taleplerimize olumlu yanıt alamadık. İşyeri önünde eylem yapmaya başladık. Haklarımızı alana kadar gerekiyorsa kendimizi oraya zincirleyeceğiz. Hiçbir şekilde vazgeçeceğimizi düşünmesinler.

Bizim bu sendika sürecinde kurduğumuz bir Instagram hesabı var. İşten çıkarmalarının ardından birçok personel bu hesabı takipten çıkmış. Aslında açıktan takip etmiyorlar. Ama storyleri izliyorlar. İnsanların işten çıkarıldığımız için çekinceleri var. İşten çıkarma yasağı da bittiği için insanlar işsizlik korkusuyla çekimser kalıyorlar. Ama bizim üye sayılarımız gün ve gün artıyor. Şu an sendikadan istifa edenleri belirleyemiyoruz çünkü 30 güne kadar aktif gözüküyor. Çekimserlik var mı var. İşveren korku imparatorluğu yaratmış oldu.  Bizim bu süreci yönettiğimizi düşünerek, bizim başımızı keserek içerideki kırılımın yaşanmasını sağladı.”

‘İŞVEREN SÜRECİ KENDİ LEHİNE ÇEVİRMEK İÇİN GİRİŞİMLERDE BULUNDU’

Aralarında kabin memuru, pilotlar ve yer hizmetleri çalışanlarının da bulunduğu 6 binin üzerinde kişinin çalıştığı Pegasus’ta, yüzde 40 oranında üyeye ulaşıp Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunmayı amaçlayan Nakliyat-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da işten çıkarmalara tepki gösterdi. 

Geride kalan iki ayda önemli üye sayısına ulaştıklarını belirten Küçükosmanoğlu, “İşveren sendikal faaliyet başlamasıyla beraber kendince farklı yöntemlerle süreci lehine çevirmek için girişimlerde bulundu. 400-500 işçinin pandemi gerekçe gösterilerek işten çıkarılacağı söylendi. Bir taraftan onu gündemde tuttu bir taraftan zam yapılması gündemde yokken yüzde 15 zam yaptı” dedi ve şunları kaydetti:

“Geçen süre içerisinde tüm çalışanlarda Pegasus’un eski Pegusus olmadığı, çalışma koşullarının olumsuzlaştığı düşüncesi var. Zam yaptıktan sonra 1 Temmuz’dan sonra işten çıkarma yasağı kalkınca 40 kişiyi işten çıkardılar. Bunların tamamı sendika üyesi değil. Sendika üyesi olmayanlardan birkaç yabancı uyruklu pilot bize mail gönderdi. Onlara da istifa baskısı yapmışlar. İstifa etmeyince telefonla işten çıkarmışlar. 'Hukuki yardımda bulunur musunuz?' dediler.”

'MÜCADELEMİZ KAZANANA KADAR DEVAM EDECEK’

“Zamanında ödül verdikleri işçileri performans düşüklüğünden dolayı işten çıkardılar” ifadelerini kullanan Küçükosmanoğlu, şirketin CEO’suyla yaptığı görüşmede, “Anayasal haklara saygılıyız” dediğini fakat sürecin böyle işlemediğini belirterek, “Madem o kadar saygılısınız koyalım bir sandık işçiler sendikayı tercih ediyor mu etmiyor mu görelim. Ancak dert o değil” dedi.

Pegasus’ta yaşanan işten çıkarmaların ardından çok az sayıda da olsa sendikaya üye olan çalışanların istifa ettiğini, daha fazla çalışanın ise üye olduğunu belirten Küçükosmanoğlu mücadelelerinin devam edeceğini belirterek şunları söyledi: 

“Mücadele edince bu durum aşılıyor. Bu zamana kadar olmayan şeyler oldu ve biz o işyeri içerisinde ve önünde basın açıklamaları yaptık. Çalışanlar korkuyu üzerlerinden atıyorlar ve mücadelemiz önümüzdeki günlerde devam edecek. Atılanların işe geri alınmasına yönelik mücadelemiz de örgütlenme mücadelemiz de sürecek. Üye sayımız giderek artıyor. Pegasus’ta mücadelemiz kazanana kadar devam edecek."