Alman bankaları iki arada bir derede

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı Paul Achleitner Çarşamba günü yaptığı açıklamada Alman şirketlerinin aynı anda hem uluslararası düzenleyici kurumların kurallarına hem de yerel menkul kıymetler yasalarına uymakta güçlük çektiği konusunda uyardı.

Almanya’da yönetim kurullarının gündelik yönetim işlerinin yanı sıra kurumsal stratejiden tamamen sorumlu olan iki katmanlı bir yönetim kurulu sistemine sahiptir. Yöneticilerin, yönetime atama, izleme ve tavsiyede bulunma hakkına sahip denetleme kurullarından asla emir almamaları gerekiyor.

Financial Times’ın haberine göre Achleitner katıldığı bir kurumsal yönetim konferansında, “Uluslararası düzenleyici ve denetleyici kurumlar bir Alman başkanın görevinin sadece kontrol sistemini izleme olduğunu belirttiğinde kabul etmiyorlar. Aksine onlar Alman menkul kıymetler yasalarının kapsamını aşan detaylı kontrol tedbirleri bekliyorlar” dedi.

Achleitner, 2012'den beri Deutsche'nin başkanlığını elinde bulunuyor ve ikinci beş yıllık görev süresinin sona ereceği önümüzdeki Mayıs ayında dev Alman bankasından ayrılacak. Deutsche henüz tecrübeli bankacının yerine bir halef belirlemedi.

Acleitner’ın gözetimi altındayken bankanın hisse senedi fiyatı 12 milyar euro zarar ederek yaklaşık %70 oranında değer kaybetti. 19,5 milyar euro yeni sermaye biriktiren banka çeşitli usulsüzlük suçlamalarını anlaşmaya bağlamak için milyarlarca euro harcadı.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Deutsche Bank, Christian Sewing'i 2018'de CEO görevine getirdi ve radikal bir yeniden yapılanma sürecine başladı. Bu yılın başlarında, banka 2014 yılından bu yana en yüksek çeyrek kârını kaydetti ve hisse fiyatı son 12 ay içinde yüzde 45'ten fazla arttı.

Konuşmasında Achleitner, Alman denetleme kurullarının son on yılda çok daha profesyonel hale geldiğini savundu. Bununla birlikte dev bankanın yönetim kurulu başkanı icra yetkisi yöneticilerin Amerikan veya İngiliz yönetim kurullarında sahip oldukları yasal yetkilerden hala yoksun olduklarını söyledi. Achleitner Almanya dışındaki düzenleyici kurumların beklentilerini karşılamak için mücadele ettiklerini de sözlerine ekledi.

Achleitner, "En azından bankacılık sektöründe, sadece başkan değil, denetleme kurulunun bireysel üyeleri de düzenleyiciler tarafından tartışmalara davet ediliyor. Alman kurumsal yönetimine işaret etmenin bu tür tartışmalarda pek bir faydası kalmıyor" dedi.

Deutsche yöneticisi Almanya dışındaki düzenleyici kurumların Alman yasalarına göre gerçek yasal yetkilerine bakılmaksızın yönetim kurullarını bazı konularda denetleme kurullarını sorumlu tuttuğunu belirtiyor.

Achleitner Almanya'nın iki katmanlı yönetim kurulu sisteminin kaldırılması yönünde çağrıda bulunmamakla birlikte, denetleme kurullarını daha etkili hale getirilmesi için bu kurulların daha küçük hale getirilmesi de dahil olmak üzere çeşitli reformlar yapılmasını önerdi. Deutche yöneticisi, şu anda denetleme kurullarında genellikle 20 üyeye sahip olduklarını ve bunun da "verimli tartışmaları ve hızlı kararları zorlaştırdığını" söyledi.

Achleitner ayrıca, şirketleri denetleme kurullarını daha profesyonel hale getirme çabalarını artırmaya da çağırdı. Tecrübeli bankacı, "Milenyumun başlangıcından bu yana, işe alımlarla ilgili gelişmeler gördük. Yatırımcıların ve düzenleyicilerin yükselen beklentileri karşılamak için bu temellerin üzerine inşa etmemiz gerekiyor" dedi.

Geçen hafta Sewing, bankanın Alman mali düzenleyici kurumlarını ve Almanya Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki muhafazakar hükümeti ciddi başarısızlıklarla suçlayan bir araştırma raporunu yayınlamış ve ardından raporunu geri çekerek özür dilemek zorunda kalmıştır.

SEC'den Deutsche Bank'a soruşturma

Asya’nın 400 milyarlık borç piyasası korku içinde

'Dolar 9,00 lirayı görmekte zorlanmaz'